Neyse
Elimde değildi. yanımda değildi. kalbime hiç girmedi.aklımda
değil, dilimde değil, hoş, artık sikimde de değil.ben böyle iyiyim...
Hayat devam ediyor bak, nefes alıyorum, kalbim atıyor.hayat devam
ediyor bak, hepimizi sikmeye,hayat devam ediyor bak, sırayla
acıtmaya,biz duruyoruz sonra, hayat devam ediyor bak..
Ben böyle iyiyim ama beni değiştiren bi saçların bi gözlerin.
Neyse dedim ya ben böyle iyiyim, sen nasılsın ?
Sen;
Senin gözlerin neyse gözlerini boş ver seninle yüz yüze gelsem koşulsuz içimden öpüşmek geçer.
inanmadığımız arkadaşlar,inanmadığımız insanlar. adının yanına adını atan budala sevgilileri özlüyormuş,yalancıyı siksinler !
Neyse şöyle anlatayım;
Sen gittikten sonra sırtımı bile dayayamadım duvara.
Ama sen çok düşünceliymişsin be sevgilim,
Sırf ben yorulmayayım diye siktirmişsin kendini bi davara.
Şimdi bilemedim ki ben kime kızayım ?
Bir seni seviyorum cümlesine tav olan sana mı yoksa sana onu söyleyen o davara mı ?
neyse, bu kadar ukalalık yeter akşam akşam, neyse canım.umrunda
değil dersem efendi kibar mı olurum, kalsınsikinde değil diyerek
edepsizleşmek istiyorum... .
her şey, belki bir kelime belki de neyse,inan,her "şey" senin elindeydi...
hayat devam ediyor bak, kalbim atıyor, nefes alıyorum garip.. sen ? atıyor musun hala bacaklarını omuzdan omuza?
Neyse... hayatına çıkarları için dahil olduğunu anladığın insanlara
sırtını dönersen aptallık edersin.bir bıçak saplarlar çıkaramazsın.öyle
dahil olanlara cahil olduklarını hatırlatmak için onlara öyle güzel
gülümse ki, bildiğini anlasınlar, bildiğini anlarlarsa onlar sırtını
döner sana. eğer anladıklarında onlar da gülümsüyorsa, gülümsemeye devam
et. çünkü gülümsemek bir çıkmazın içinde çıkarları ortaya
çıkarmamaktır. ama neyse... başkasına ait sevgililer... güneş
ışığının ayırıp, ay ışığının aşık ettiği günler, bir zaman sonra, onsuz
değil, onunla geçirdiğin günlerin acı vermesi.
Belki belkide sen ülkesini yağmalayan bi lider ben halk,
. belki de sen peşimden ateş açan bir polis memuru, ben suçlu. sözlerin dur ihtarı, gözlerin vur emri..
neyse... belki her gün binlerce insanın yürüdüğü yerde bir mayın,
belki de binlerce insanın içinde fuhuş yaptığı otel odasıydım.
bilmiyorum. bilmiyorum. o kadar derin ki, ne zaman acıdığında göğsümü
tutsam, sırtımdan sapladığın bıçakların, sivri uçları geliyor elime
...kalbimi bulamıyorum.